Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki büyük deprem 11 ili etkiledi.
Felaketten sonra yalan haberler yayılmaya başladı.
Bunlardan biri de Kahramanmaraş’ta salgın hastalıkların başlamasıydı.
6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından 11 ilde halk sağlığını korumaya yönelik tedbirler yürürlüğe girdi.
Sağlık Bakanlığı, bulaşıcı hastalık tehdidi açısından öne çıkan bağırsak enfeksiyonları, bulaşıcı sarılık, ateşli döküntülü hastalıklar, solunum yolu enfeksiyonları gibi risklerin yoğun olarak yaşandığı alanlarda tedbirler uygulamaktadır.
Alan düzenli olarak püskürtülür
Bu kapsamda Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü öncülüğünde çadır kentlerde birinci basamak sağlık hizmetlerinin kurulması, halka açık alanların dezenfekte edilmesi, kemirgen ve haşerelere karşı ilaçlama yapılması, köylerde sağlık taramalarının yapılması, su kaynaklarının ağır klorlanması, Bölgedeki farklı noktalardan su örnekleri, şüpheli ishal olaylarının düzenli olarak izlenmesi. Bölgeye kuduz ve tetanoz aşılarının takibi ve dağıtımı için çalışmalar aralıksız devam ediyor.
Depremlerden etkilenen il ve ilçelerdeki saha epidemiyolog grupları, salgın riskine karşı örnekler toplar ve sistematik olarak analiz eder.
Analizler “İZCİ” sistemi üzerinden inceleniyor
Deprem bölgelerinden alınan bulaşıcı hastalık veri ve analizleri, olası salgınların izlenmesi amacıyla bir süre önce Bakanlık tarafından hayata geçirilen bulaşıcı hastalık sürveyans ve erken uyarı sistemi “SKICI” ile anlık olarak izleniyor.
Elektronik ortamda vaka raporlarının anlık olarak yüklenebildiği sistem ile bulaşıcı hastalıkların yayılımı takip edilmekte ve tehdit oluşturan durumlarda gerekli savunma ve kontrol tedbirleri alınmaktadır.
Salgın hastalık tespit edilmedi
Bakanlık, depremden en çok etkilenen bazı illerde elektrik kesintileri ve internet sorunları nedeniyle İZCI’ye veri iletemeyen sağlık birimleri için de farklı bir izleme sistemi oluşturdu. Bu şekilde veriler sisteme aktarılmıştır.
Bu kapsamda alınan bilgiler ve yapılan analizler sonucunda şu ana kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını tespit edilmemiştir.
Deprem bölgesinde şebeke suyunun ağır klorlanması
Uzmanlar, su yoluyla bulaşabilecek hastalıklara karşı 10 ilde şebeke sularını sürekli takip ediyor.
Şehirlerde sulara ağır klorlama yapılırken, farklı noktalardan alınan düzenli numunelerle artık klor ölçümleri ve mikrobiyolojik incelemeler yapılıyor.
Afetlerden sonra görülebilen bulaşıcı hastalıkları önlemek amacıyla kişisel hijyen, karbon monoksit zehirlenmesi, soğuk algınlığına karşı alınması gereken önlemler, su dezenfeksiyonu, bit ve uyuza karşı broşürler hazırlanmış, uyuza karşı ilaçlar şehirlerde dağıtılmıştır.
Artık klor yüzde 81,54 uygun bulundu
Son verilere göre 6-17 Şubat ortasındaki deprem bölgesinde 8 bin 379 noktada kalıntı klor ölçümü yapılırken, kalıntı klor yüzde 81,54 uygun bulundu.
Halk sağlığı laboratuvarlarında analizi yapılan 2 bin 632 su örneğinin yüzde 77’si mikrobiyolojik incelemelerde bulundu. “mikrobiyolojik olarak uygun”olarak bildirildi.
Çadır kentlerde olası risklere karşı içme suları paketler halinde dağıtılırken, tankerle gelen içme suları da sistematik olarak klorlanıyor. Döküntü hastalıkları ve akut bağırsak enfeksiyonları açısından bölgedeki salgın durumun söz konusu olmadığı söyleniyor.
Bakanlık ayrıca depremden etkilenen illerdeki çadır kentlerde ve hastanelerde çocukluk çağı aşıları konusunda da çalışmalar yürütüyor.
