Yaşam

Orhan Veli öldü, hem de 72 yıl önce ceketsiz öldü

Türk edebiyatının ünlü şairlerinden Orhan Veli Kanık, 13 Nisan 1914’te, klarnet ustası Mehmet Veli Kanık ile Fatma Nigar Hanım’ın birinci çocukları olarak, İstanbul Beykoz’da dünyaya geldi.

Bugün Orhan Veli’nin 74’inci ölüm yıl dönümü. Ruhu şad olsun.. Şairin Anlatamıyorum şiiri son zamanlarda en çok okunan ve paylaşılan şiirlerden oldu.

Çocukluk yıllarını İstanbul’da geçiren şair, eğitim hayatına 1921’de Akaretler’de bulunan Anafartalar İlkokulu’nun ana sınıfında başladı ve sonra Galatasaray Lisesi’nin birinci kısmına geçti.

İşte o şiir…

Öğretmeni sayesinde keşfedilen bir şair

Kanık, 1925’te babasının Cumhurbaşkanlığı Bando Şefliği’ne tayini nedeniyle ailesiyle birlikte Ankara’ya taşındı. Burada ise Gazi İlkokulu’na giden Kanık, bu yaşlarda edebiyata ilgi duymaya başladı ve ilgisini birinci olarak öğretmeni Sedat Beyefendi fark etti.

Sedat Bey’in sürekli yazmaya teşvik ettiği Kanık’ın çocukluk yıllarında kaleme aldığı ”Çocuk Dünyası” adlı ilk öyküsü, bir dergide yayınlandı.

“Anneme” adlı ilk şiiri ise Balıkesir’de çıkan “Gençler Yolu” mecmuasının, 15 Mayıs 1929 tarihli 6’ncı sayısında yer aldı. Kanık, orta öğrenimini 1932’de yatılı olarak okuduğu Ankara Gazi Lisesi’nde tamamladı.

“Orhan Veli Öldü”

Şair Ece Ayhan’nın Orhan Veli’nin ardından yazdığı “Orhan Veli Öldü” yazısını hatırlayalım.

Garip Akımı

Gençlik yıllarında Ankara Erkek Lisesi’nin yayın organı “Sesimiz” mecmuasında de çalışmaları yayınlanan Kanık’ın, ilk şiirlerinde Necip Fazıl Kısakürek’in tesiri görüldü. Lise yıllarında Şair Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat ile arkadaş olan Kanık’ın bu arkadaşlığı edebiyat kariyerinin başlangıcı oldu.

Aynı tarzda şiirler yazan Kanık, Anday ve Rifat’ın bu üsluplarının “garip” bulunması üzerine, ortaya koydukları yeni şiir anlayışlarına “Garip” ismini verdi.

36 ayşında vefat etti

Bu süreçte öğretmenleri ortasında yer alan ünlü şair Ahmet Hamdi Tanpınar başta olmak üzere, Halil Vedat Fıratlı ve Yahya Saim Sinanoğlu’nun takviyesini alan küme, yeni şekillerini “Garip” başlığı altındaki bir bildiri ile “Varlık” mecmuasının 1 Aralık 1939 tarihli 154’üncü sayısında açıkladı. Daha sonra küme, 1941’de “Garip” isimli şiir kitabını okuyucuyla buluşturdu. Bu yapıtta Orhan Veli’nin 24, Oktay Rıfat’ın 21, Melih Cevdet Anday’ın ise 16 şiiri yer aldı.

İilk şiirlerinin ana teması

İlk şiirlerinde Mehmet Ali Sel imzasını kullanan ve aşk, hasret, çocukluk anıları üzere temaları ele alan Kanık, 1933’te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne kaydoldu. Daha sonraki yıllarda buradaki tahsilini yarıda bırakan usta şair, 1935’te bir süre yardımcı öğretmen olarak çalıştı.

1936-1942 yılları arasında, PTT Genel Müdürlüğü Telgraf İşleri Reisliği Milletlerarası Nizamlar Bürosu’nda memurluk yapan Kanık, 1942’de Gelibolu’nun Kavak köyünde piyade yedek subayı olarak askerlik misyonunu yerine getirdi.

Memurluk hayatı…

Terhis olduktan sonra 1944’te Ankara’ya dönen Kanık, Ulusal Eğitim Bakanlığı Çeviri Bürosu’nda memur olarak kısa bir süre çalıştı. Bu görevi sırasında “MEB Dünya Edebiyatlarından Tercümeler” serisinde Fransızcadan çeviriler yaptı. Daha sonra dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşat Şemsettin Sirer’in idaresine ahenk sağlayamayarak 1947’de memurluktan istifa etti.

Sonraki yıllarda geçimini yazarlık ve çevirmenlik yaparak sağlayan Orhan Veli Kanık; “İnsan”, “Ses”, “Gençlik”, “Küllük”, “İnkılapçı Gençlik”, “Demet”, “İşte ve Aile” gibi dönemin popüler kültür sanat dergilerinde manzume ve düz yazılar kaleme aldı. Mehmet Ali Aybar’ın çıkardığı Hür ve Zincirli Hürriyet gazetelerinde, 1947’de yarı siyasal değinmeler ve eleştiriler de kaleme alan Kanık, 1 Ocak 1949’da Ankara’da “Yaprak” dergisini 28 sayı boyunca çıkardı. Kanık, 1948’de ise bir müddet, “Ulus” gazetesinde, “Yolcu Notları” başlığı altında makaleler yazdı.

Orhan Veli Kanık, geçirdiği beyin kanaması sebebiyle 14 Kasım 1950’de Cerrahpaşa Hastanesi’nde vefat etti ve Aşiyan Mezarlığı’na defnedildi.

Yenilikçi fikirlerin savunucusu

Türk edebiyatı tarihinde yenilikçi fikirlerin birinci savunucularından biri olan Kanık, şiirin ölçü, uyak üzere kalıplardan ve kurallardan bağımsızlaşarak yazılabileceğini savundu.

Yazı ve şiirlerinde hicivsel bir üslupla mizah ögelerinden yararlanan Kanık, daima olarak kendini ve kalemini geliştirmeye çalıştı. Kanık, yapıtlarında ağır sanat sözleri, kalıplaşmış benzetmeler yerine, daha kolay ve yalın olan halk lisanı kullanmayı benimsedi.

Eserleri farklı lisanlara çevrildi

Çocuk öyküleri yazan La Fontaine ile Nasreddin Hoca hikayelerini şiirsel forma dönüştüren Kanık’ın önemli eserlerinden bazıları İngilizce, Fransızca, Rusça ve Yunanca gibi dillere çevrildi.

Şiirlerinde özellikle İstanbul’a olan hayranlığını lisana getiren Kanık’ın Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday’la birlikte çıkardığı “Garip”, daha sonra yalnızca yalnız kendi şiirlerinin yer aldığı, 1945’te yayımlanan “Garip”in yanı sıra “Vazgeçemediğim”, “Destan Gibi”, “Yenisi” ve “Karşı” isimli şiir kitapları yayınlandı.

Düzyazı, tenkit ve kıssalar de yazan usta şairin, ortalarında “Bir Kapı Ya Açık Durmalı Ya Kapalı”, “La Fontaine’in Masalları”, “Scapin’in Dolapları” ve “Fransız Şiiri Antolojisi” olmak üzere toplam 12 çeviri kitabı bulunuyor.

Ergül Tosun

Kitap sayfası için irtibat:

[email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort